Ey gecem ,gündüzüm , güneşim ve ayım.
Karanlığıma vuran ay ışığım.
Sessizliğime nefes veren dalgalarımın sesi.
Hissizliğime değen su damlacıkları.
Yorgunluğumun hayat bulduğu gül kokusu.
Çay gibi sıcak...
Muhabbet kadar tatlı olanım.
İşte ben sessizliğin dik yamaçlarında korkusuz ama bir başına ve sensiz...
21 Ağustos 2014 Perşembe
İstanbul yollarında bir otobüs hikayesi...
İstanbul yollarında bir otobüs hikayesi...
Otobüste cam kenarı tercihi ile oturan bir genç yanına oturan somurtkan Dede'nin yüzüne gülümsedi... Dede somurtmayı aynı kararlılıkla sürdürdü...
Zaman ilerledi yolcular duraklardan otobüslere doğru akmaya başladı... İşte kalabalık istanbul...
Derken bir durak daha sonra otobüste oturacak yer kalmadı. Aynı hızla dolmaya devam eden otobüste kucağında çocuğuyla binen bir kandını gördü genç adam. Herkes oturduğu yerde hareketsiz ama başlar otobüsün dışındaymışçasına çevrildi dört bir yana...
Genç adam herkesin anlamadığı bi tavırla elini sallamaya başladı bir anda...Başları çevrilmiş olanların gözleri bu hareketin olduğu yere doğru yan bakış modunu girdi... Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu...
Derken yer verme amaçlı olduğu anlaşılan hareket kafaları dışarıya çevrilen kişilerin kalplerine su serpti az kalsın koltuk elden gidiyordu (!) ya
Genç adam yaşlı Amca'dan müsaade isteyerek çocuklu kadına yer vermek için harekete geçti... Arkadan gelen orta yaşlı adam hemen kaptı o koltuğu ... Çocuklu kadın hareketlendiği yerede ulaşmıştı çoktan ....durum böyle olunca yaşlı dede ona yer vermek durumunda kalmıştı... Yaşlı adam sitemkar tavırla bakıyordu gence... Beni böyle ayakta bırakan senin davranışın der gibi....
Peki o orta yaşlı adamın koltuk sevdasının sebebi neydi ? Böyle değerli miydi koltuklar ?
Derken genç adam arka koltuktaki iki çocuğu fark edip yanlarına yaklaştı... "Şurdaki amcaya yer vermeye ne dersiniz gençler" dedi.
Çocuklardan ikiside hareketlenince umutlandı genç adam. Boşalan yer için Dede'nin omzuna dokunup yeri gösterdi... Sitemkar dede "sen otur " dedi önce. Ardından genç adamın bakışına dayanamadı ve oturdu o koltuğa... Ve o zaman ilk defa gülümsedi gencin yüzüne...
Genç adam çantasının ön gözünde bulunan şekerleri o iki çocuğa dağıtmaya başladı... O çocuklar için bunun adı mutluluktu... Ve otobüste bir şeker dağıtım operasyonu başlamıştı... Herkesin azında küçük bir şeker...Diller tatlı gönüller güleçti... The End
Otobüste cam kenarı tercihi ile oturan bir genç yanına oturan somurtkan Dede'nin yüzüne gülümsedi... Dede somurtmayı aynı kararlılıkla sürdürdü...
Zaman ilerledi yolcular duraklardan otobüslere doğru akmaya başladı... İşte kalabalık istanbul...
Derken bir durak daha sonra otobüste oturacak yer kalmadı. Aynı hızla dolmaya devam eden otobüste kucağında çocuğuyla binen bir kandını gördü genç adam. Herkes oturduğu yerde hareketsiz ama başlar otobüsün dışındaymışçasına çevrildi dört bir yana...
Genç adam herkesin anlamadığı bi tavırla elini sallamaya başladı bir anda...Başları çevrilmiş olanların gözleri bu hareketin olduğu yere doğru yan bakış modunu girdi... Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu...
Derken yer verme amaçlı olduğu anlaşılan hareket kafaları dışarıya çevrilen kişilerin kalplerine su serpti az kalsın koltuk elden gidiyordu (!) ya
Genç adam yaşlı Amca'dan müsaade isteyerek çocuklu kadına yer vermek için harekete geçti... Arkadan gelen orta yaşlı adam hemen kaptı o koltuğu ... Çocuklu kadın hareketlendiği yerede ulaşmıştı çoktan ....durum böyle olunca yaşlı dede ona yer vermek durumunda kalmıştı... Yaşlı adam sitemkar tavırla bakıyordu gence... Beni böyle ayakta bırakan senin davranışın der gibi....
Peki o orta yaşlı adamın koltuk sevdasının sebebi neydi ? Böyle değerli miydi koltuklar ?
Derken genç adam arka koltuktaki iki çocuğu fark edip yanlarına yaklaştı... "Şurdaki amcaya yer vermeye ne dersiniz gençler" dedi.
Çocuklardan ikiside hareketlenince umutlandı genç adam. Boşalan yer için Dede'nin omzuna dokunup yeri gösterdi... Sitemkar dede "sen otur " dedi önce. Ardından genç adamın bakışına dayanamadı ve oturdu o koltuğa... Ve o zaman ilk defa gülümsedi gencin yüzüne...
Genç adam çantasının ön gözünde bulunan şekerleri o iki çocuğa dağıtmaya başladı... O çocuklar için bunun adı mutluluktu... Ve otobüste bir şeker dağıtım operasyonu başlamıştı... Herkesin azında küçük bir şeker...Diller tatlı gönüller güleçti... The End
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)